16 Ağustos 2010 Pazartesi

Almak mı - Çıkartmak mı

Şu sıralar yanılsamalarımın döngüsünden çıktığım nadir dakikalarda ayırdına vardığım durumlardan birisidir bu. Bu durum en son satırda soru olarak bekliyor, sonuna kadar gitmeye dayanmak lazım bu soruya cevap vermek için bunu anladım. Kendim için sorduğum soruya gel cevap ver...

Okyanusları geçtim şimdi sığ bir suda mı çırpınanım ben? Hem de ben, ben ki kazanmaya doğan ben, göze çarpan ben, düşlerle oynayan, düşüncelerle oynayan ben. Evet ben..!

Hayatımın her anının ölü bir yaprak gibi benden kopup gittiğini hissettiğim seyreltilmiş anlarda, bir önceki günden daha az zeki olduğumu, daha CESARETSİZ olduğumu vs. düşünmek zaten tahammül edilemez ve bunu her işitmek zorunda kalışım benim için bir yaralanma, bir şaşkınlık oluyor. Evet ben..!

İnanmak istemediğim anlar olur ki her hangi bir anlamda yahut anlamsızlıkta, ne gözünü alabilirsin, ne de göze alabilirsin ya... Ben bildim onu. Evet ben..!

Önüme güzel heyecanlar seriliyor, zamanla umutlarım tırmanıyor çok yükseklere, ortalık ışıyor, yara kabuklarım dökülüyor, kötü alışkanlıklarım benden uzaklaşıyor, mantıklı T geri dönüyor, adım adım dünyam iyiye gidiyor ama karanlık, ilginç, tuhaf düşüncelerim benden kopamıyor ya da kopacaklarken de ben onları kopamasın diye yeni reçinelerle sarıyorum. Evet ben..!

Senin ağırlığın altında ben sanki o bir damla reçinenin içinde kalmış bir sivrisineğim ve dünyanın doğum gününden beri insanoğlunun yeşerttiği en saplantılı istekleri de cebime koymuşum ve üstümdeki tortunun kazınmasını bekliyorum ki nefes aldığım anda o sabit standartlarla yeniden doğayım. Evet ben..!

Bir insan neden her geçmiş öğesinden dersini alıp eline koyup yola öyle devam etmez? Ağırlık mı yapıyor bunlar bana? Sanırım bunlar benim kendimce kendime karşı yaşadığım kendimle olan her müsabakamda ortaya koyduğum kibirimle alakalı. Ben yaparım olur-umla alakalı. Demiştim ya her hangi bir yerde sözü geçen her hangi bir benden daha iyi olduğumu düşünüyorum diye... Evet evet kendime olan kibirim benim derdimi veriyor bana. Kendimin düşmanlığını yeri gelince bizzat ben yapıyorum. Evet ben..!

İşte o reçinenin altında artık tüm eski, kemikleşmiş duyguları özüme kadar çeken ben etrafımdaki onlarca benlere, senlere, sizlere elimden geldiğince - dilim döndüğünce bir şeyler anlatmaya çaba gösteriyorum her imkan buluşumda. Aklından geçen her ne olursa olsun dilden de geçirmeli ki o zihin hafifleyebilsin. Unutulmamalı zaman akıp geçiyor hem de durmadan sürekli ne yapsan onu durduramazsın. Sevinçle, hüzünle, umutla öyle ya da böyle geçer ömür ama sonunda yine SEN kendinle kalırsın. Benim mutsuz olduğum bir dünyanın benim için ne anlamı olabilir ki diye sor kendine. Alacağın cevap senden bir diğer sene göre değişiklik göstermeyecektir emin olabilirsin. Ben ki dinazorların ölümünü gören bir sivrisineğin ıssırığından almış olduğum fosil yetisiyle bu dediklerime rağmen bunları yapıyor muyum? Cevabım hayır olduğu için bir önceki günden daha az zeki, daha CESARETSİZ olduğumu düşünüyorum. Peki nerede her benden daha iyi olan ben? -Bilen ama yapamayan ben- "hala bana göre" en iyi ben. Evet ben..!

Bu dönemde hayatımdan birilerini çıkartmaya karar verme aşamasındayım. Nedeni önemli değil kimini istersin hayatında bir yerlerde dursun diye, kimini ise istemezsin artık benim hayatımın hiç bir yerinde durmasın diye. Birilerinden vazgeçmek mi peki zor olan? Çıkartıp atmak mı? Ya değilse birini yeni bir anlam dahilinde yeni bir yere koymak mı? Gitmeyi seçen "SEN"in ta kendisiyse çıkartmak kolay olan. Peki birini almayı seçen "SEN"in ta kendisiyken kolay mı? Sanırım değilmiş. İşte meşhur yanılsama döngülerimden uzak olduğum şu anlarda yeni isteklerle uyanıyorum, yeni ilhamlarla, yeni misyonlarla dolduruyorum kendimi ama bakıyorum ki artık zor olanı kovalamaya o kadar alışmışım ki, zorluğun ta kendisi olan da beni zorlamayı o kadar profesyonelce ama bilinçsizce (belki bilinçli) başarıyor ki zorun varlığına inanmayan ben gerçekliğin duvarına çarpa çarpa zorun varlığını kabulleniyorum. Bu zoru nasıl saf dışı bırakabilirim? Almayı düşündüğüme başvurmak olsa gerek tek çözüm. Peki nerede o her şeylere kadir olan, kudretli ve kibirli ben. Hala en iyisi olsa da bu ben, baktığım aynada gördüğüm cesaretsiz bir ben. EVET ben..!

İlk satırlara ithafen
***
Almak mı - Çıkartmak mı zor?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder